Günlerden cumartesi, hava güzel, aldınız ailenizi yanınıza ve bir piknik alanına gittiniz. Neşeli ve mutlusunuz ancak piknik alanına vardığınızda pek hoşunuza gitmeyen bir manzarayla karşılaştınız. Dün oraya piknik yapamaya gelmiş insanların ayak izleriyle yani çöpleriyle karşılaştınız. Haliyle güzel hayal ettiğiniz pikniğinizin başlangıcı biraz hayal kırıcı olabilir. Genelde insanlar böyle bir durumla karşılaştığında söylenir " Böyle mi bırakılır bu güzelim doğa, insan bir çöpünü çöp kutusuna atar, çöp kutusu yoksa koyar poşete yolda bir çöp kutusu bulur eve giderken" diye. Söylenmekte haklılar. Peki ya en büyük piknik alanımız olan dünyamızda ürettiğimiz çöpleri nereye atalım, bizim çöp kutumuz yok. O yüzden üretebildiğimiz kadar az çöp üretmeliyiz dünyamızda. Dünyamız için en tehlikeli çöplerden biride karbon salınımıdır. Maalesef teknolojik alet kullanan her birey doğaya karbon salınımında ufakta olsa yardımcı olmaktadır.
Sizi duyar gibiyim " Ben bir şey yapmadım sadece evimde oturup telefonuma baktı, maillerimi kontrol ettim , sosyal medyada dolaştım , nasıl karbon salmış olabilirim ?" Birkaç örnekle başlayalım, öncelikle bütün teknolojik aletler elektrik kullanır ve gereksiz kullandığımız her birim elektrik karbon salınımı oluşturmakta, sonuçta kullanılan elektriği üretmek için santraller maalesef doğayı kirletmekte. Tek bir telefondan ne olacak arabalar doğayı daha çok kirletiyor diye düşünebilirsiniz , bir telefonlar bir arabayı karşılaştırınca kesinlikle haklısınız ama burada bir telefondan bahsetmiyoruz. Şuan her bireyin kullandığı en az iki tane teknolojik alet bulunmakta ve bu aletler özellikle telefonlar gece gündüz açıklar. Örneğin bir aile arabasını genelde gündüz vakti birkaç saatliğine kullanırken aynı aile 3 telefonu gece gündüz açık vaziyette tutmakta. En büyük elektrik tüketimini de devasa serverlar yapmaktadır. Yani sizin online olarak tuttuğunuz her fotoğrafı, her maili, her msjı fiziksel olarak tutmak için bir server çalışmakta ve harcadığı elektrik oldukça fazla. Yani sonuç olarak gereksiz maillerinizi kutunuzdan silerek, gereksiz fotoğraflarınızı online saklama yerlerinden silerek doğayı kurtarmak için bir adım atabilirsiniz, tek başınıza çok ufak bir etkiniz olsa dahi bunu milyarlarca kişinin alışkanlık haline getirdiğini düşünsenize , ne güzel olurdu.
Bir diğer kötü ayak izimiz ise teknolojik aletlerin hep yeni modelini almak arzusundan geliyor. Bir telefonun üretim sürecine göz atalım, telefon için gerekli madenler çıkarıldı ki çıkarılırken devasa iş makineleri , devasa kamyonlar ve araç trafiği oluşturuldu. Çıkarılan madenler işlenip gerekli bileşenlere dönüştürüldü ki bu işlem oldukça hassas makinelerle oldukça fazla elektrik kullanarak yapıldı. Bu bileşenler kullanılmak üzere dünyanın dört bir yanına gönderildi ve bir araç trafiği daha oluştu. Birleştirip telefon haline getirilen cihaz için yazılım üretildi ve bu yazılımın üretilmesi için tekrar kaynaklar harcandı. Sonuçta telefonunuz üretildi ve ülkenize yollandı. Ülkelere dağıtımda tekrar araç trafiği oluştu ve sonuç olarak sizin elinize ulaştı. Siz kullanırken yeni modeli çıktı ve tekrar yeni modeli almak istediniz işte bu süreç kendini bu şekilde tekrar etmekte ve siz teknolojik aletinizi her yenilediğinizde doğaya daha çok karbon salmakta ve ayak iziniz bir o kadar belirgin olamaya başlayacaktır.
Hep beraber ayak izimizi azaltalım , piknikten sonra çöplerimizi çöp kutusuna atalım, mümkünse az çöp çıkaralım. Güzel bir dünya oluşturmak bir tık uzağınızda unutmayınız. Ayrıca konuyla ilgili sunumumuzu bir tık ile inceleyebilirsiniz.
Comentarios